Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar / CANLI YAYIN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında gündemi değerlendiriyor

Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar / CANLI YAYIN
Editör: admin
13 Nisan 2021 - 14:24

Kemal Kılıçdaroğlu açıklamalarından satır başları şöyle;

Pandemi döneminde belediyelerimiz tarafından 11 milyon 700 bin vatandaşımıza yardım yapıldı.

Ramazan ayı içindeyiz. Duygularımızın yoğunlaştığı, iç hesaplaşma yapacağımız bir ay. 

Belediye başkanlarımız çalışıyor. Kimisine maske, kimisine burs, tablet. Hangi kanaldan ulaşırsa ulaşsın belediye başkanlarımız yardım götürdü. 

CHP'Lİ BELEDİYELERİN ÇALIŞMALARI

1.Yönettiğiniz beldede hiç kimseyi, inançları kimlikleri, yaşam tarzları itibariyle ayrımayacaksınız. Bu 1'inci kuralımız. Dün de uydular, ramazan süresince de uyacaklar.

2.Belediyenin hizmetini belli kişiler, akrabalar, yandaşlar için değil, belde halkı için yapacaksınız. Sizi bulunduğunuz makama taşıyanı unutmayacaksınız.

3. Belediyelerinizde fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. 

4. Yoksullara yardım yaparken, yoksulun onurunu koruyacaksınız. Halkçılığın en temel ilkesi onurdur. Fakire yardım yaparken, sağ elin verdiğini sol el görmeyecek.

5. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete verin dedik. Cebinizdeki para milletin parasıdır. 

'104 AMİRAL' AÇIKLAMASI

Ne oldu? Hani CHP vardı. Polis, istihbarat, jandarma senin elinde. Utanmadan beni suçladın. Cumhurbaşkanlığı'nda oturan zat yalan söyler mi? Allah insanı kuru iftiradan saklasın. Koltuğu uğruna yapmayacağı şey yoktur. 

Bu söylediklerimin gerek ben, gerekse milletvekili arkadaşlarım gittikleri her yerde özenle anlatıyorlar. Geçen hafta ben Sinop'taydım. Ekonomi Masamız Malatya ve Adıyaman'daydı. Milletvekillerimiz ve parti meclisi üyelerimiz de Yalova, Karabük ve Kars'a gittiler. Diyorlar ya; "CHP çalışmıyor" Cumhuriyet Halk Partisi'nin çalıştığı kadar kimse çalışmıyor. 

Yan gelip yatmıyoruz, Saray'dan medet ummuyoruz. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Çünkü biz yandaşlar için değil, vatandaşlar için çalışıyoruz. 

İŞSİZLİK

10 milyonun üstünde işsiz varsa bir ülkede orada huzur olmaz. Bereket olmaz. Kargaşa çıkar. Ülkeyi yönetenler bunun farkında mı? Bir elleri yağda bir elleri balda. Vatandaşın çektiği ızdırabı bilmiyorlar.

Hükümetin enflasyonu ile bizim enflasyonumuz farklı. Nasıl lebaleb kongre yaptılarsa çözümü de bulmaları lazım. İnsanlar ölmüş umurlarında bile değil. 

"Kompoze gübre 2020 yılı son aylarında 100 liraydı. Şu anda 150 lira. DAP gübre 130 liradan 250'ye çıktı" diyor bir çiftçi. Nasıl geçinecek bu adamlar? Yalova'da esnaf odası başkanı açık ve net söylüyor. "Yalova'nın şimdiye tek yaşadığı en büyük felaket depremdi. Ancak esnaf o zaman bile bu derece kötü dönem yaşamamıştı" diyor. Emekli bir polis, "Süleyman Soylu bize kahramanlarım, aslanlarım diyor. Bize 3600 ek göstergemiz verilmiyor. 1995 yılından beri gasp ediliyor. Yıllarca vatan savunmasında görevli olan polis muhtaç ediliyor" diyor. 

Covid-19 sürecini yaşıyoruz. Gazetelere bir haber düştü 'Norveç'te hükümet 10 kişiden fazla insanın bir araya gelmesini yasaklamış' gayet güzel, herkes uyuyor. Ama bu başbakan doğum günü dolayısıyla aile bireylerini çağırıyor ve bir kutlama yapıyorlar. Sayı 10 değil, 13. Norveç'in devlet televizyonu bunu geniş kitlelere duyuruyor. Arkasından emniyet müdürlüğü talimat veriyor, Norveç Başbakanı'na ceza kesiliyor. Devlet budur. Devleti bundan daha güzel anlatan bir örneği zor bulursunuz.

Buyrun şimdi Türkiye'ye bakalım. Lebaleb kongre yaptılar. Maskeler falan sıfır. İçişleri bakanı mı gidip diyecek ceza yazın diye? Yürek ister. Erdoğan'a mı ceza kesecek? Yürek ister. Bu nedir? Kibrin getirdiği sonuç. Kibrin getirdiği sonuç. Kural vatandaş için var, Saray için kural yoktur diyor. Kibir şeytana özgü bir kavramdır. Eğer kibir devleti yönetenleri teslim almışsa o ülke kolay kolay iflah olmaz.

Devlet kibirden arınmış olsaydı ilk yapacakları iş bildiriyi değiştirenleri bulup yargıya teslim ederlerdi. Yapamazlar. Kibir böyle bir şey. 

İnsanlar ölüyor siz ne yapıyorsunuz? Sizin iradeniz ipotek altında, rehin tutuluyorsunuz. Çıkın söyleyin. Bilim adamısın. Seni adam yerine bile koymuyorlar. Niye konuşmuyorsun. Emekli amiraller gibi bizi toplarlar. Toplarlarsa bir onurdur. Kendileri doktor, doktorları savunmaları lazım. Ne diyorlar, alkışla. Onların nasıl çalıştıklarını biliyorlar mı? 

Sağlık Bakanı açıklama yapıyor. "Vakaların artmasının sebebi hepimiziz." Uzayda mı yaşıyorlar? Vakaların artmasının sebebi kongreler değil mi? Halkı suçlamaya başlkadığın zaman bu işi bilmiyorsun.

Muhtarlara aşı yapılsın. Apartman görevlilerine niye yapılmıyor? Alışverişi onlar yapıyorlar.

BEDAVA PATATES-SOĞAN TARTIŞMASI

Erdoğan 11 Nisan'da açıklama yapıyor, 1 milyon 250 bin ton patatesten söz ediyor. 300 bin ton soğandan söz ediyor. Bunları çiftçiden alacağız ve dağıtacağız diyor. Aynı gün tarım bakanı açıklama yapıyor; "1 milyon 250 bin değil, 300 bin ton patates var" diyor. Rakama bakın. Nasıl atıyorsun bu kadar ya? Okuyunca inanamadım. Havuz medyasının internet sitesine baktım aynı rakamlar. 

"128 MİLYAR DOLAR NEREDE?"

Bu kürsüden defalarca 128 milyar dolar nerede diye sordum. 128 milyar doları hangi kurdan sattınız diye sordum. 128 milyar doları satanların kimler olduğunu, kimin imza attığını sordum. Defalarca her yerde sordum. Birisi "para kaybolmadı, para el değiştirdi" diyor. Para zaten el değiştirdi. Ben sana zaten bunu soruyorum. El değiştirdi de kime gitti bu? Milyarları kim götürdü? Bunu niye soruyorum? Merkez Bankası daha önce sattığı dövizleri böyle tablolar halinde yapar kendi internet sitesinde yayımlardı. Şimdi yok. Damat kime verdi, sen kime talimat verdin? 1 TL'den söz etmiyorum, 1 milyondan söz etmiyorum 128 milyar dolardan söz ediyorum. Ne oldu bu para? Tık yok. Bir daha sorduk, tık yok. Önce kasada duruyor dedi, sonra pandemide kullandık dedi. Yalan söylüyorlar. Dua edelim darbeci diye suçlamadı bunu soruyoruz diye. Bu kadar pişkin, halktan bu kadar kopuk, bu kadar para sevdalısı dünyada başka bir iktidar görülmemiştir. Sorular karşısında ezilip büzülen, cevap veremeyen ama yeri geldiğinde kibirlenen, böbürlenen bir yapıyla karşı karşıyayız. Sen kendini ne sanıyorsun? 

Dedik ki cevap vermiyor bari bilboardları kiralayım, oraya asalım, millet görsün. Vay efendim neymiş? Cumhurbaşkanı'na hakaretmiş. Arkasında Saray'ın silüeti varmış. Soru sormak ne zamandan beri hakaret oldu? 20 Temmuz sivil darbesinin en temel kanıtı budur. Bir darbe dönemi yaşıyoruz. 

Ayrıntılar geliyor...

CANLI YAYIN

YORUMLAR

  • 0 Yorum