Rusya Akkuyu Nükleer Santrali'ne el koydu. Turhan Çömez gizlenen olayları açıkladı. Rusların artık Türkiye'de artık bir "üssü" var

Rus devlet şirketi Rosatom’un, ana yüklenici/yapımcı olan Rus Titan 2 ve Türk şirketi İçtaş Joint Venture ile ortaklığı olan sözleşmeyi feshetmesiyle, Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali’nde inşaat durdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı Turhan Çömez ise sözleşme devrinin iktidarın bilgisi dahilinde yapıldığını ve bunun karşılığında Rusya’dan 5.2 milyar dolar transfer edildiğini iddia etti.

Likidite krizindeki Türkiye ekonomisine destek için böyle bir adımın atıldığını belirten Turhan Çömez, "Ruslar böylece sıcak denizlere indiler. “Yerli ve milli” AKP’nin hazin ve ibretlik sonu…" ifadelerini kullandı.

Twitter hesabından paylaşımda bulunan Çömez, şu ifadeleri kullandı:

"Akkuyu Nükleer Santrali’ni inşa eden firmanın %50si Türklere aitti. Hukuksuz bir kararla Ruslar’a devredildi. Likidite krizindeki Türk ekonomisine 5.2 milyar $ transfer eden Ruslar böylece sıcak denizlere indiler. “Yerli ve milli” AKP’nin hazin ve ibretlik sonu…"

AKKUYU’DA NELE OLUYOR?

Santralin kubbe imalatı gibi kritik üretim aşamasına geçildiği dönemde yapımcı Türk firması İçtaş, bazı gerekçelerle proje dışına çıkarıldı.

Böylelikle hem ana şirket hem de yüklenici şirket sadece Rus şirketi oldu. İçtaş’ın projeden çıkarılması projenin durmasına yol açtı; işçiler ücretli izine çıkarıldı.

Konunun uzmanları, “İnşaatın en stratejik fazına, en önemli yerine gelindi; kubbe kapanıyor, iş bitiyor. 9 aylık süre kalmış ve çok iyi yetişmiş 2 bin 200 beyaz yakalı, pırıl pırıl mühendis var. Bunlar her geçen gün işi öğrendiler. Ruslar bütün yönetimi alınca bizden bir kişi bile kalmayabilir” diyorlar.

Konuyu bilen uzmanlar, Ruslar’ın dışarıdan işçi getirmeye başladıkları yönünde duyumlar aldıklarını da belirtiyor.

Yaşanan gelişmelerin kamuoyuna yansımasının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Akkuyu Nükleer A.Ş. ile ilgili, "Bakanlığımız tarafların arasındaki ihtilafın çözümü için gerekli girişimlerde bulunmuştur. Temel amacımız, uluslararası standartları referans alarak, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun denetim ve onaylarıyla ilk reaktörü projenin takvimine uygun bir şekilde, 2023’te devreye almaktır." açıklamasında bulundu.